Sembolik Oyun ve Dil
Sembolik oyun, oyuncakların işlevine göre oynanmasından ayrı olarak, nesneye bir işlev ve özellik atfederek o nesnenin sembolik olarak mış gibi kullanılmasıdır. [1] Sembolik oyuna örnek olarak çocuğun bir muzu telefonmuş gibi oynaması veya bir bardaktan su içiyormuş gibi yapması verilebilir. Sembolik oyun, bilişsel oyunun en son noktası olarak tanımlanmaktadır ve çocuğun bilişsel gelişiminin içerisinde yer almaktadır. [2] Sembolik oyun bebeğin duyu-motor döneminden sembolik düşünme dönemine geçişte önemli bir zihinsel süreçtir. Çocuk sahip olduğu bilgileri sembolik formlara dönüştürme sürecinde neyin gerçek neyin temsil edilen olduğunu ve ikisi arasındaki farkları anlamaya başlar. Sembolik oyun yoluyla çocuklar nesnelerin ne işe yaradığını bilir ve nesnelerin ne tür özelliklere sahip olup-olmadığını ayırt ederler. Sembolik oyun aynı zamanda küçük çocukların erken sembolleştirme becerilerinin ortaya çıkışı olarak kabul edilmektedir. [1]
SEMBOLİK OYUN VE DİL
Sembolik oyun ve dil birbirleriyle ilişkilidir ve gelişimleri birbirini etkiler. Çünkü, her ikisi de bir şeyin yerine onu temsil eden başka bir şey konulmasını yani sembolik bir temsili içerir. Örneğin; çocuk bir kelimeyi bir nesne, kişi ya da olay yerine kullanır veya bir nesneyi başka bir nesne yerine kullanır. Oyuncağını beslerken tahta bir bloğu sanki bisküvi imiş gibi bebeğine yedirir. İşte bu hem nesneyi başka bir nesne yerine kullanmak, hem de nesneyi temsil eden kelimeyi kullanmak sembolik bir yetenektir. Çocuk sembolik oyunlar yoluyla başlangıçta tek kelimeler kullanırken, oyun sırasında kullandığı nesneler ve etkinlikler arttıkça çocuğun kelime üretimi ve kelime kullanımı da artar. Örneğin; "ayıcık bisküvi yiyor" derken ve bunu oyunla gösterirken; çocuk ayıcık, yemek, ve bisküvi kavramlarına da sahip olmalıdır. Bir diğer gelişim de oyun yoluyla çocuk başka bir kişinin yaptığı ya da söylediğine de dikkat etmiş ve onu kullanmış olur. Piaget'e göre dil ve oyun eş zamanlı gelişir ve çocuğun deneyimlerinde nesneleri kullanabilmesi zihinsel tasarımlar yapabilme yeteneğini geliştirir. Örneğin; çocuk oyuncak bebekle ilgili oyunlarında, nesneleri ifade etmek ve ne istediğini belirtmek amacıyla dili kullanmaya başlar. Pek çok araştırmacı da ; sembolik oyun ile erken dönem dil gelişimi, kelimeleri birleştirme ve dilbilgisi gelişiminin ilişkili olduğunu belirtmişlerdir .Sigman ve Sena (1993)' ya göre ise bilişsel gelişim gerçek oyuncaklarla işlevsel oyundan daha çok sembolik oyunla ilgilidir. Oyuncak odaklı oyun ile dil kazanımı arasında çok güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Özellikle temsil edebilme yeteneği dili anlamaya bağlıdır ve ister yapılandırılmış ister yapılandırılmamış ortamlarda olsun, çocukların ne kadar çok sembolik oyun oynarlarsa dili de o kadar çok anladıkları bildirilmiştir. [1]
SEMBOLİK OYUNUN GELİŞİMİ
Sembolik oyun, kendinden nesnelere, eylemlere ve akranlara doğru bir yönelim sürecini kapsamaktadır . Erken yıllarda birçok gelişimsel anomalinin göstergesi olarak görünen sembolik oyun gelişirken, çocuklar gerçek bir nesnenin yerine algısal olarak ona benzeyen başka bir nesne kullanmaya başlamaktadır. Çocuğun yaşı ilerledikçe sembolik nesne ile yerine kullanılan gerçek nesne arasındaki fiziksel benzerlik azalmaya devam etmektedir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte sembolik oyun aynı zamanda bireysellikten sosyalliğe doğru bir geçiş sağlamaktadır.[2]
Yaklaşık 18 aya kadar, çocuklar sembolik öncesi veya 'işlevsel' oyun belirtileri gösterme eğilimindedir.[3]12 aylık çocuklar, önce nesnelerin işlevi hakkında bilgi sahibi olurlar ve oyuncaklar gerçek dünyayı temsil eder. Gerçeği temsil eden, gerçeğe çok benzeyen nesneler ve oyuncaklar, çocukların kafasını karıştırmadan, neyi neyin yerine koyacağını kolayca öğrenmelerini sağlar.Bu becerilerin kazanımından sonra, çocuklar gerçeğe daha az benzeyen nesneleri kullanmaya başlarlar. [1] Bununla birlikte, bu yaş aralığında sembolik oyunun bazı erken ipuçları görülebilir. Bardaktan içiyormuş gibi, tabaktan yiyiyormuş gibi yapmak örnek verilebir.[3]
18-24 Ay
Çocuklar yaklaşık 18 aylıkken bir “dil patlaması” yaşarlar. Sembolik oyunun gerçekten başladığı yer burasıdır.[3]Bu aşamadaki çocuklar, oyuncaklar veya insanlar üzerinde basit taklit eylemleri gerçekleştirirler. Çocuklar bu aşamada gerçekçi görünen oyuncakları kullanmaya devam ederler. Basit taklit oyunlarına örnek olarak, oyuncak bir bebeği oyuncak çatalla beslemek veya bir oyuncak uçağı "uçturmak" verilebilir.Çocuklar ayrıca bu aşamada oyuncak telefonla konuşuyormuş gibi yapmak gibi tanıdık yetişkin eylemlerini taklit ederler.[4] Bu yaştaki bir çocuğun hala yalnız oynayacağı (tek başına oyun) veya başkalarının oyununu gözlemleyeceği, ancak kardeşleri veya akranları ile nadiren ortak oyun oynayacağı bilinmelidir.[3]
24-30 Ay
2 yaş sonrasında ise, çocuklar yaşamın içinden bir takım oyunlar sergilemeye başlarlar ve oyuncakları gerçek kişiler gibi konuşturabilir, onlara bir takım eylemler yaptırabilirler. Bu son adım sembolik oyunun ve mış gibi oyunun en önemli adımıdır.[1] Bu yaştaki çocuklar, küçük cümleler oluşturm
ak için kelimeleri birleştirmeyi öğrendikleri gibi, taklit hareketlerini de birleştirmeyi öğrenirler. Bu aşamada çocuklar, yemek yeme veya yatma adımları gibi tanıdık bir rutinle ilgili bir dizi rol yapma eylemi gerçekleştirebilirler. Örneğin, çocuk bir oyuncak kase ve kaşık çıkarabilir, kaseye mısır gevreği döküyormuş gibi yapabilir, biraz süt ekleyebilir ve bir bebeğe servis edebilir. Çocuklar, şekil olarak gerçek nesneye benzer oldukları sürece bu aşamada daha az gerçekçi nesneler kullanabilirler. Örneğin, bir oyuncak top, bir bebeği beslemek için bir elma olarak kullanılabilir.[4]
30-36Ay
Bu yaştaki çocuklar, daha karmaşık sembolik oyun becerilerini sergilerler. Başı, ortası ve sonu olan oyun etkinlikleri oluşturma “Bu sefer prenses ben olacağım” demek ve kendisine verilen rolü oynamak gibi sembolizm becerilerini içeren oyun senaryoları planlamak, kasıtlı olarak model kuleler, kamyonlar, kasabalar vb. inşa etmek örnek verilebilir.[3]
Çocukların oyunlarına daha az bilinen temalar bu aşamada girer. Doktora gidiyormuş ya da bir restoranda garsonmuş gibi yapabilirler. Çocuklar bir nesne olmadan rol yapabilirler (ellerinin bir bardak olduğunu hayal edebilir ve ondan içebilirler). Çocuklar ayrıca "gerçek şeye" benzemeyen nesneleri de değiştirebilirler. Örneğin, bir çocuk bir bloğun çöplüğe giden bir çöp kamyonu olduğunu hayal edebilir.[4]
3-5 Yaş
3-4 yaşlarındaki sembolik oyun davranışlarında, çocuklar oyun içerisinde iki ya da daha fazla eylemi karşılıklı roller alarak oynayabilirler. Örneğin; oyuncak bebekleri ile anne rolünü oynayabilirler. Bu oyun içerisinde de birkaç sahneyi canlandırabilirler. Bu aşama oyun gelişiminde önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu aşama çocukların zihninde başkaları hakkında da bir fikir veya hayal uyandırabilme yeterliliğinin geliştiğini gösterir. Hayal etme becerisi de diğerlerinin duygu, düşünce ve isteklerini anlayabilmeyi içerir.[1]
Çocuklar artık korsanlar, şatolar, süper kahramanlar gibi hayali temalar (gerçekte var olmayan ya da gerçek hayatta henüz deneyimlemedikleri şeyler) hakkında rol yaparlar. Çocuklar bu aşamada diğer çocuklarla birlikte rol yapmaya başlar ve oyun sırasında her biri farklı roller üstlenirler. Çocuklar artık jestler, mimikler veya gerçekçi olmayan nesneler kullanarak rol yapabildikleri için gerçekçi nesnelere ve oyuncaklara ihtiyaç duymazlar. Dil genellikle bu aşamada oyunu yönlendirir. Çocuklar rollerini açıklar ve rollerini canlandırmak için dili kullanırlar. Örneğin doktor rolü yapan bir çocuk başka bir çocuğa "Ben doktorum, sen hasta ol tamam mı? Neresi acıyor?" diye sorabilir.[4]
SEMBOLİK OYUNUN FAYDALARI
Çocuklar sembolik oyun yoluyla bir diğeri ile iletişim kurma yollarını öğrenirler. Aynı zamanda fikirlerini paylaşmayı, plan yapmayı, çatışmalarla baş etmeyi öğrenirken, heyecan, eğlence ve yaratıcılıkları da gelişir. Bu beceriler de çocukların sosyal uyumlarını geliştirdiği kadar kendilerine güvenlerini ve okula hazırlık becerilerinin de gelişimini sağlar.[1]
Sembolik oyun, sembolik anlamayı geliştirir. Çocuk oyuncakların gerçeğin bir temsili olduğunu anlar. Bu sembolleri kullanarak da, gerçek dünya ve çevresiyle nasıl etkileşimde bulunacağını kavrar, ve dil için gerekli olan yapıları oluşturur, araçların nasıl çalıştığını, ne yaparsa sonuçlarının neler olabileceğini test eder. [1]
Dil öncesi zihinsel becerilerden biri olan sembolik oyunun sözel olmayan yapısı, dil kazanımının sınırlı olduğu durumlarda sembolleri anlama ve kullanma becerisinin değerlendirilmesinde önemli bir araç olmasını sağlamaktadır. [1]
Deneyimlenen veya tanık olunan olaylar hayal gücü ile harmanlanarak sembolik oyun içerisinde tekrarlanarak problem çözme becerilerini desteklemekte ve sorunlara yönelik duygusal dışavurum yaşanmaktadır. Bu sayede topluma uyum sağlamakta zorluk çekmeyen çocuklar için sembolik oyun aynı zamanda dil ve zihinsel gelişimin de anahtarı olarak görev almaktadır. [2]
Sembolik oyun, "korsan", "kılıç", "kurtarma", "şato" veya "peri" gibi günlük hayatta maruz kalınamayabilecek yeni sözcüklerin tanıtılmasına yardımcı olur.[4]
Sembolik oyunda hayali bir rol üstlenildiğinde, başka biri olmanın nasıl bir şey olduğu hayal edilir. Bu, başkalarının bakış açılarını anlama ve empati geliştirme becerilerinin gelişmesine yardımcı olur.[4]
KAYNAKÇA
- Aydın, A. (2008). Sembolik Oyun Testi’nin Türkçe’ye Uyarlanması ve Okul Öncesi Dönemdeki Normal, Otistik ve Zihin Engelli Çocukların Sembolik Oyun Davranışlarının Karşılaştırılması. Doktora tezi. Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
- Güney, M. (2020). 48-60 Aylık Çocuklarda Bilişsel İşlevler ile Sembolik Oyun Becerilerinin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
- HelpfulProfessor.com, ‘‘When Does Symbolic Play Emerge?’’, Erişim: 9 Şubat 2023 https://helpfulprofessor.com/symbolic-play/
- The Hanen Centre ‘‘The Land of Make Believe: How and Why to Encourage Pretend Play’’, Erişim: 9 Şubat 2023 https://www.hanen.org/Helpful-Info/Articles/The-Land-of-Make-Believe.aspx
