Miliue Teaching (Ortam Öğretimi - MT)

  Bu yazımızda sizlere birçoğumuzun aslında ismini sıklıkla duyduğu ama içeriğini zaman zaman tam olarak hatırlayamadığı bir teknik olan Milieu tekniğini sunacağız. Makale genelinde Milieu yönteminin genel hatlarıyla hangi çocuklarla çalıştığından, temel prensiplerinden, Milieu yönteminin çeşitlerinden ve etkililiğinden bahsedilmiştir. Birçok çalışmadan alıntılar da yapan derleme türü bu makalemizin sizlere faydalı olmasını dileriz, keyifli okumalar.

Giriş/Özet
  Ortam eğitimi (Milieu tekniği), çeşitli gelişimsel problemleri olan küçük çocuklarda erken iletişim ve dil becerilerini geliştirmek için tasarlanmış bir müdahale programıdır. Bu programın etkiliği geniş bir ampirik kanıt tabana da dayanmaktadır. Bu makale, Milieu tekniğinin bileşenlerini tartışmaktadır. Ayrıca, makalede Milieu tekniğinin gecikmiş konuşması olan çocuklar üzerindeki etkililiğinden de bahsedilmektedir.
  Gecikmiş dil gelişimi olan çocuklara müdahale nasıl ve nereden başlayacakları ikilemiyle başlar. Basitçe söylemek gerekirse, eğer bir çocuk konuşmuyorsa, başlamasına nasıl yardımcı olabiliriz ya da başlaması için nerelere başvurabiliriz? Erken dil müdahalesine yönelik klasik davranışsal yaklaşımlar, taklit çalışmalarından ve çocukların taklit etmesi için pekiştireçlerden yararlanmaktaydı. Bu davranışsal yaklaşımlarda, genellikle motor ve sesli taklitten başlanılıp sonrasında sözlü taklide geçilmekteydi. Bu yöntemler bazı çocuklar için etkili olsa da (örneğin, Lovaas, 1987; Tsiouri ve Greer, 2003), özellikle taklit veya ses becerisi az olan çocuklar için genel anlamda başarılı değillerdir. Ek olarak bu yaklaşımlar, dilin işlevsel kullanımına katkısı çok azdır ve pasif bir iletişim tarzı oluşturma riskini de taşımaktadır. (Paul ve Sutherland, 2005).
  Bu ikileme yanıt olarak, McGee, Morrier ve Daly (1999), Rogers-Warren ve Warren (1980) ve Warren ve Yoder (1998) gibi davranışçı araştırmacılar, davranışsal programlamanın güçlü yanlarından yararlanan yöntemler geliştirmeye başladılar. Bununla birlikte, konuşmanın gelişimini destekleyen temel iletişimsel davranış oluşturma ve iletişimsel eylemleri eğitim ortamının ötesinde genelleme ihtiyacı da dahil olmak üzere, ilişkili olduğu zayıflıkları gidermeye çalıştılar. Bu çabalar sayesinde dilin işlevselliğinin arttığı ve çocuğun kendiliğinden iletişimsel eylemler ortaya çıkarabildiği yöntemler ortaya çıktı. Bu yöntemler, fırsat öğretimi (incidental teaching) , mand-modelleme ve Milieu tekniği olarak bilinmektedir. Bu yöntemlerin paylaştığı ortak şey, dilin iletişim kurma arzusundan büyüdüğü ve iletişimin başka bir insanın düşüncelerini veya eylemlerini etkileme niyetiyle başladığı anlayışıdır.
  Burada Milieu tekniği terimi altında ele alacağımız bu yaklaşımlar, çeşitli gelişimsel problemi olan küçük çocuklarda erken iletişim ve dil davranışlarını geliştirmek için tasarlanmıştır ve ampirik kanıt temellerine de dayanmaktadır (ASHA, 2008). Bu tekniğin bir versiyonu Yoder ve meslektaşları tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmiştir (örneğin, Yoder & Stone, 2006; Yoder & Warren, 1998, 1999a, 1999b, 2001, 2002) ve geç konuşan çocuklar için iletişim müdahalesine umut verici bir yaklaşımın bir örneği olarak burada ayrıntılı olarak tartışılacaktır.

Milieu Tekniğinin Bileşenleri
Milieu tekniğinin başlıca ilkeleri aşağıdaki gibidir:
* Günlük ortamlarda eğitim
* İletişimi teşvik etmek için çevreyi düzenlemek (örneğin, ilgi çekici nesneleri görünürde tutmak ama ulaşılamaz hale getirmek);
* Çocuğun keyif aldığı rutinler oluşturmak
* Çocuğun istenen bir nesneye veya aktiviteye ilgi göstererek veya işaret ederek iletişimi başlatmasını beklemek
* Çocuğun iletişim başlattığı durumlarda bu iletişimi genişletmek
* İletişim yasası ile ilgisi olmayan somut bir ödül yerine, istenen bir nesneye veya etkinliğe erişimle (içsel pekiştirme) çocuk yanıtlarının ödüllendirilmesi (dışsal pekiştirme)
Aşama 1: Dil Öncesi Ortam Öğretimi (Erken dönemde Milieu Tekniği) 
  Bu teknik, önce anlamlı iletişimin sıklığına ve daha sonra bu iletişimin karmaşıklığını artırmaya odaklanan, doğallıktan yana, çocuk liderliğindeki bir öğretim metodolojisidir. Tekniğin genel amacı, iletişimsel eylemlerin sayısını ve karmaşıklığını artırmaktır. Bu müdahale, çocuğa bakım gösteren kişileri,  çocuğun iletişimsel davranışlarına (örneğin, tepki verme veya yanıt verme) son derece duyarlı olmaları için eğitmeyi de içerir. Bu teknik, yaklaşık 9 ay ile 15 ay arasında gelişimsel olarak işlev gören ve kronolojik yaşları 2 ile 6 arasında olan çocuklarda kullanılmıştır (Warren & Yoder, 1998; Yoder & Warren, 2002). Jestleri ve seslendirmeleri, normal gelişim gösteren çocuklara göre uygun bir şekilde kullanmayan gelişimsel gecikmeleri olan çocuklara yöneliktir. Başlangıçta yalnızca çocuk odaklı bir müdahale olan bu yöntem, doğrudan öğretimde öğrenilen becerilerin genelleştirilmesini kolaylaştırma ihtiyacına ilişkin gözlemlerin bir sonucu olarak ebeveyn eğitimini de içerecek şekilde yeniden geliştirilmiştir. 
  Tekniğin ilk aşamasında, klinisyen çocuğun iletişim kurmak için yüksek motivasyona sahip olmasını sağlar. Örneğin yetişkin, çocuğun yardım almadan ulaşamayacağı yüksek bir rafa yeni, renkli bir oyuncak yerleştirebilir ve çocuğun nesneyi istemesini bekleyebilir. Buna ek olarak, klinisyen çocuğa keyifli bir nesne veya aktivite ile az bir süre sağlar, ardından onu geri çeker ve çocuğun daha fazlasını istemesini bekler. Ayrıca, bu müdahale çocuğun eyleminden hemen sonra çocuğun eylemini veya seslendirmesini tam veya genişletilmiş bir şekilde taklit edilmesini de içermektedir. (Gazdag ve Warren, 2000).
   Bu müdahale, çocuğun ilgisini arttırmaya, çocuğun zevk aldığı ve talep etmek amacıyla motive olacağı rutinlerin geliştirilmesini sağlamaya yardımcı olur. Bu rutinler, sırayla, işlevselliği artmış iletişim ve dilin edinilmesi için çocuklara fırsat sunar (Bakeman ve Adamson, 1984). Bu nedenle bu teknik, çocukların katılımına ve iletişimsel eylemler için bir bağlam görevi gören rutinlerin oluşturulmasına elverişli bir ortam sağlar. 
   Bu tür oyun rutinleri, hem bir arabayı bir pist boyunca itmek veya bir top atmak gibi tipik oyun davranışlarını hem de oyuncakları döndürmek veya cansız nesneleri seslendirmek gibi daha alışılmadık oyun biçimlerini de içerebilir. Örneğin, bir çocuk cansız nesnelere seslenmekten hoşlanıyorsa, klinisyen bu oyun ilgisine dayalı rutinler oluşturacaktır. Bu tür rutin yapı, çocuğun ilgisini takip ederek, oturumun öngörülen hedeflerine doğru çalışarak bu şekilde devam eder. 
 Aşama 2: Ortam Öğretimi (Milieu tekniği) 
  Dil öncesi iletişim sık ve akıcı hale geldiğinde, çocuk daha sonra ortam öğretimi adı verilen bir diğer aşamaya geçer. Bu aşama, çevresel düzenleme, etkileşim stratejileri ve koşullu taklit gibi benzer faaliyetleri kullanır. Müdahalenin bu aşamasındaki temel fark, yetişkinlerin çocuğun davranışlarına anında yanıt vermemesidir. Erken dönem Milieu tekniği sırasında, jestler, bakışlar ve seslendirme gibi söz öncesi eylemler yetişkin tarafından anında olumlu bir yanıtla karşılansa da, Aşama-2’de yetişkin, çocuğun niyetine yanıt vermeden önce daha uzun süre dayanır. 
  Bu tekniğin tüm aşamalarının bir diğer temel ilkesi, çocuğu sinirlendirmekten kaçınmaktır. Yetişkinler, çocukların iletişim davranışlarını ortaya çıkarmak için “beklemeyi” kullansalar da, çocuk 10-15 saniye içinde istenen eylemi yapmazsa, yetişkin yine de çocuğun istediğini sağlar ya da çok kısa bir süre için tekrar dener. Çocuk mevcut etkileşim odağından yorulduğunda veya hayal kırıklığına uğradığında yetişkinler nesneleri ve etkinlikleri değiştirerek, yetişkin tarafından sağlanan veya önceden düzenlenmiş bir dizi seçenek arasından çocuğun etkileşim için bir sonraki odağı seçmesine izin vermek için çaba sarf eder. Çocuklar hayal kırıklığıyla karşılaşırlarsa iletişim kurmayı öğrenmeye motive olamayacaklardır. Aksine, bu yaklaşımın amacı; iletişimi kullanmanın, çocukların sergilediği problem davranışları kullanmaktan daha hızlı sonuçlar getirdiğini çocuğa göstermektir.(Örneğin ağlayarak nesneyi elde etmesindense iletişim kurarak o nesneyi daha hızlı şekilde elde etmesi gibi) 
  Ayrıca bu yaklaşım, çocuğa diğer insanlarla etkileşim içinde çocuğun kendi başına elde edebileceğinden daha keyifli aktiviteler ve daha ilginç nesneler elde etmenin mümkün olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Bu şekilde çocuk, iletişim yoluyla başkalarını dahil etmenin son derece ödüllendirici sonuçlar sağladığını öğrenir.
Ortam Öğretimi Yaklaşımlarının Etkililiği
  Genel olarak, çevresel yaklaşımların, daha önce bu yeteneği göstermeyen küçük çocuklarda iletişimi başlatma yeteneğinin artmasıyla ilişkili olduğu gösterilmiştir (Matson ve ark., 1993; Yoder ve Warren, 2002). Hem klinisyenler (örneğin, Hancock ve Kaiser, 2002) hem de eğitimli ebeveynler tarafından başarıyla uygulanmıştır (Culatta ve Horn, 1981; Kaiser, Hancock ve Nietfeld, 2000; Wetherby ve Woods, 2006). Çevre yaklaşımlarını kullanan birkaç araştırmacı (Kaiser, Hancock ve Neitfeld, 2000; Yoder ve Warren, 2002), müdahalenin etkinliğini en üst düzeye çıkarmanın bir yolunun klinisyen ve eğitimli ebeveyn müdahalesinin kombinasyonu olarak düşünmektedir. 
  Sözel çıktısı olmayan çocuklar, ortam yaklaşımlarını kullanarak dil becerilerini geliştirmişlerdir (örneğin, Koegel, Koegel ve Surratt, 1992) ve dil kullanımının sıklığı, kendiliğindenliği ve detaylandırılmasındaki artışlar da ispatlanmıştır (Delprato, 2001; Goldstein, 2002; Koegel, 2000). Örneğin, Warren ve Yoder (1998), zeka geriliği olan çocukların, Milieu tekniğinin uygulanmasından 12 ay sonra, sürdürülen genelleştirilmiş alıcı ve ifade edici dilde artışlar gösterdiğini göstermiştir  Yoder ve Stone (2006), otizmi olan okul öncesi çocuklar için Resim Değişim İletişim Sistemi (PECS) ve erken dönem Milieu yöntemi olmak üzere iki iletişim müdahalesini karşılaştırmıştır. Sonuçlar, ortak dikkatin başlatılmasını erken dönem Milieu öğretiminin, PECS’ten daha fazla kolaylaştırdığını göstermiştir. 
  Bununla birlikte, hem Girolametto, Pearce ve Weitzman (1997) hem de Robertson ve Weismer (1999), Milieu tekniğine benzer programlarla müdahale edilmiş gecikmiş dil konuşması olan çocuklarda semantik çeşitlilik, sözel çıktı ve dil karmaşıklığında artışlar gösterdiğini çalışmalarında belirtmişlerdir. 
  Geç konuşan küçük çocuklar için Ortam İletişimi Eğitiminin etkinliğini ispatlamak ve bu yaklaşımdan en çok yararlanabilecek çocuk türlerini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, Milieu tekniği, dil ediniminin erken aşamalarında gecikmeleri olan bir dizi çocuk için umut verici bir müdahale gibi görünmektedir.


Kaynakça
1. Kimberly Gilbert, 2008. Milieu Communication Training for Late Talkers, Perspectives on language learning and education,Volume 15 Issue 3 Pages 112-118.