Kas Gerilim Disfonisinde Ses Terapisi ve Ses Yolu Rahatsızlığı

Kas gerilim disfonisi, bir yada birkaç kasın fazla kullanılması sonucu seste yorgunluk ve rahatsızlık hissedilmesidir. Bu durum genç ve orta yaşlı kadınlarda yaygın olarak görülür. Paralaringeal ve suprahyoid kaslarda aşırı gerginlik, açık posterior glottik çentik, larenks yükselmesi ve sıklıkla ses kaslarında mukozal değişiklikler ile kendini gösterir. [1]

Görsel: Tuğçe KAYA

Görsel: Tuğçe KAYA

Kas gerilim disfonisinde, ekstrinsik laringeal destek ve postural kas sisteminde karakteristik belirtiler olarak ortaya çıkar. Örneğin; baş ve boyunda deviasyon, hiperekstansiyonlu boyun duruşu, kısa solunum, yüksek pozisyonda larenks ve yüzde gerginlik görülebilir. [2 ]

Kas gerilim disfonisi, laringoloji kliniklerinde sık görülen ses bozukluklarından biridir. İstatistiklere göre, ses kliniklerine yönlendirilen vakaların %10 -40 'ı kas gerilim disfonisine sahip vakalarıdır. Bu patolojik durumda larenksin her iki intrinsik ve ekstrinsik kas grubunda da gerilim artmaktadır.[3]

Sesin kötüye kullanımının yanı sıra psikolojik/kişilik faktörleri kas gerilim disfonisinin ana sebepleri arasında yer alabilir. Organik bir lezyonun varlığı veya yokluğu kas gerilim disfonisinin tipini belirler. Organik lezyon olmadığında primer kas gerilim disfonisi olarak adlandırılır, aksi takdirde kas gerilim disfonisi sekonder tiptir. Kas gerilim disfonisine sahip bireylerin çoğu vokal sistem rahatsızlığını semptomlarından biri olarak bildirmiştir.

Kas gerilim disfonisinde vokal yol rahatsızlığının semptomlarının yüksek prevalansının yanı sıra danışanların yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerinin yüksek olması nedeniyle, ses bozukluğu olan bireylerde ses sistemindeki rahatsızlık semptomlarını değerlendirmek için vokal yol rahatsızlığı ölçeği geliştirilmiştir. [3]

Vocal Tract Discomfort Scale (VTDS), Mathieson tarafından 1993 yılında önerilen ve Büyük Britanya'da yaygın olarak kullanılan, ses bozukluklarının subjektif değerlendirilmesi için kişinin kendi kendini değerlendirdiği bir ankettir. Semptomların sıklığına ve yoğunluğuna göre sekiz nitel tanımlayıcı kullanarak ses yolundaki rahatsızlık algısını 0'dan 6'ya kadar sayısal bir ölçekte ölçer. Ölçekte semptomlar; boğazda yanma, boğazda sıkışma, boğaz kuruluğu, boğaz ağrısı, boğazda kaşıntı, hassas boğaz, boğaz tahrişi ve boğazda yumru şeklinde sıralanır. Bu nedenle anket, vokal profesyonellerinin hafife aldığı ve ses bozuklukları vakalarında temsil edilen tüm semptomları içerir. [4]

kaynak:Görsel: Lukaschyk, J., Brockmann-Bauser, M., & Beushausen, U. (2017). Transcultural adaptation and validation of the German version of the Vocal Tract Discomfort Scale. Journal of Voice, 31(2), 261-e1.
 

 

SES YOLU RAHATSIZLIĞI ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇEYE UYARLANMASI GEÇERLİLİK VE GÜVENİLİRLİĞİ [7]

 

Sınırlı sayıda çalışma vokal yol rahatsızlığı semptomlarında ses terapisinin etkinliğini araştırmıştır. Örneğin Jafari ve ark. vokal fonksiyon egzersizlerinin kas gerilim disfonisi üzerine etkisini bildirmişlerdir. Sonuç ölçümleri olarak işitsel- algısal değerlendirmeyi ve Ses Handikap Endeksini (VHI) kullanmışlardır. Vokal fonksiyon egzersizlerinin VHI ve işitsel - algısal değerlendirmede anlamlı gelişmelere neden olabileceği gözlenmiştir.[3]

Watts ve arkadaşları kas gerilim disfonisi olan bireylerde Stretch - and - Flow (SnF) ses terapisinin etkinliğini araştırmışlardır. Stretch - and - flow (SnF) ses terapisi, klinisyenler tarafından hiperfonksiyonel etyolojilere sekonder vokal fonksiyonu rehabilite etmek için kullanılan, ses üretiminin alt sistemlerini yeniden dengelemek için tasarlanmış, aşamalı olarak zorlayıcı ses görevleri hiyerarşisi ile karakterize edilen yapılandırılmış bir fizyolojik ses müdahalesidir. [5] Tedavi etkilerini değerlendirmek için VHI anketinin yanı sıra aerodinamik ve akustik parametreler uygulanmıştır. SnF yönteminin vokal hijyene göre VHI'de daha iyi anlamlı azalma sağladığı, ayrıca maksimum fonasyon süresi ve akustik analizde önemli iyileşmeler sağladığı gözlenmiştir.[3]

Sielska - Badurek ve arkadaşlarının kas gerilim disfonili şarkıcılar için fonksiyonel ses terapisinin etkileri ile ilgili yaptığı bir başka çalışmada VHI, laringostroboskopi, palpasyon ve algısal ve akustik değerlendirmeler ile tedavi etkileri değerlendirilmiştir. 10 -15 seans tedaviden sonra, vokal palpasyonda ve algısal ve akustik değerlendirmelerde büyük bir iyileşme gözlemlemişlerdir. [3]

Kas gerilim disfonisine sahip ses vakalarının, ses yorgunluğu, ses kaybı, ses kısıklığı, seste zorlanma, ağrı, boyunda sıkışma ve vokal yol rahatsızlığı gibi bazı sorunları vardır. Vokal yol rahatsızlığı, kas gerilim disfonksiyonuna sahip bireyler arasında yaygın olduğu ve bu bireylerin yaşamı üzerinde olumsuz etkileri olduğu düşünüldüğünde, tedavinin etkinliğini değerlendirmek için vokal yol değerlendirilmesinin kullanılması önemlidir. Bununla birlikte, az sayıda çalışma, tedavinin kas gerilim disfonksiyonu üzerindeki etkilerini incelemek için vokal yol rahatsızlığını bir sonuç ölçümü olarak kullanmıştır. Bu nedenle, bu çalışmada kas gerilim disfonksiyonuna sahip bireylerde ses terapisinin vokal yol rahatsızlığı üzerindeki etkileri araştırılmıştır.[3]

Materyal ve Yöntemler:

Bu çalışmaya primer kas gerilim disfonili toplam 25 birey (20 kadın ve 5 erkek, 18-45 yaş aralığ, ses dışı nörolojik ve konuşma probleminin olmaması) katılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 37 dolaylarındadır. Kas gerilim disfonisi tanısı koymak için, vaka öyküsü alınmış , kas - iskelet sistemi değerlendirilmiş ve videostroboskopi ile laringeal değerlendirme bir kulak burun boğaz uzmanı ve deneyimli bir konuşma terapisti tarafından gerçekleştirilmiştir.

Dahil edilme kriterlerini karşılayan bireylerde haftada iki kez,her seans 45 dk olacak şekilde, ardışık 10 seans ses terapisi uygulanmıştır.

Tedavi öncesi ve sonrası sonuçların karşılaştırılmasında akustik ses analizi için uzatılmış /a/ fonasyonu , işitsel - algısal değerlendirme için CAPE-V ölçeği ve vokal sistem rahatsızlığı değerlendirmesi için VTDS ölçeği kullanılmıştır.[3]

Ses Terapisi Bu çalışmada kas gerilim disfonisine sahip ses vakalarının tedavisinde hem dolaylı hem de doğrudan ses terapileri kullanılmıştır. Dolaylı ses terapisi, vakanın eğitimini ve ses hijyenini içermiştir. Bu ses hijyeni programında, normal ses mekanizmaları ve ses bozuklukları, sesin kötüye kullanımı/yanlış kullanımı ve sonuçları, sesin doğru ve uygun (sağlıklı) kullanımı ve bazı kişiselleştirilmiş stratejiler hakkında açıklamalar yapılmıştır. Direkt ses terapisinde kullanılan ses terapi teknikleri abdominal solunum eğitimi, çiğneme, esneme, laringeal manuel terapi ve dil trillerini içermiştir. Her seansta vakanın ihtiyaçlarına göre ses terapi teknikleri birbiri ile kombinasyon halinde veya bağımsız olarak kullanılmıştır. [3]

Sonuçlar

Akustik parametreler karşılaştırılmış ve ses terapisinden önce ve sonra; jitter, shimmer ve harmonik gürültü oranında önemli gelişmeler olduğu gösterilmiştir. İşitsel algısal değerlendirme CAPE-V kullanılarak yapılmış ve sonuçlarına bakıldığında ses terapisi öncesi sonrası; CAPE-V'nin genel şiddet, pürüzlülük ve nefes alma parametrelerinde önemli gelişmeler olduğunu göstermiştir.

Vokal yol rahatsızlığı skalası terapi öncesi ve sonrası karşılaştırılmış; bazı maddelerde istatistiksel olarak anlamlı bir azalma olduğunu göstermiştir: yanma, gerginlik, kuruluk, ağrı, gıdıklama,hassasiyet,tahriş ve boğazda yumru.

Vokal yol rahatsızlığın şiddeti, ses terapisinden sonra önemli ölçüde azalmıştır. Bireylerin yaşam kalitelerinin arttığı araştırma ile kanıtlanmıştır.

Bu çalışmanın elde edilen sonuçlar, ses terapisinin akustik ve algısal değerlendirmelerde yaptığı olumlu değişikliklere ek olarak, kas gerilim disfonisine sahip olgularda vokal yol semptomlarında pozitif anlamlı değişikliklere neden olabileceğini göstermiştir. Bu nedenle ses terapisinin hem direkt hem de indirekt ses terapisi teknikleriyle birlikte kullanılması, kas gerilim disfonksiyonuna sahip vakaların tedavisi için iyi bir seçenektir.[3]

Ayrıca yapılan bir başka çalışmada da ses yolu rahatsızlığı skalasının önleyici bir ses programı için yararlı olabileceği gösterilmiştir.[4]

Bununla ilgili çalışmaların artması gerektiği araştırmacılar tarafından yazılmıştır.


 

 

Kaynakça:

1- Morrison MD, Rammage LA, Belisle GM, Pullan CB, Nichol H. Muscular tension dysphonia. The Journal of Otolaryngology. 1983 Oct;12(5):302-306. PMID: 6644858.

2- da Cunha Pereira, G., de Oliveira Lemos, I., Gadenz, C. D., & Cassol, M. (2018). Effects of voice therapy on muscle tension dysphonia: a systematic literature review. Journal of Voice, 32(5), 546-552.

3-Mansuri, B., Torabinezhad, F., Jamshidi, A. A., Dabirmoghadam, P., Vasaghi-Gharamaleki, B., & Ghelichi, L. (2019). Effects of voice therapy on vocal tract discomfort in muscle tension dysphonia. Iranian journal of otorhinolaryngology, 31(106), 297.

4- Galletti B, Sireci F, Mollica R, Iacona E, Freni F, Martines F, Scherdel EP, Bruno R, Longo P, Galletti F. Vocal Tract Discomfort Scale (VTDS) and Voice Symptom Scale (VoiSS) in the Early Identification of Italian Teachers with Voice Disorders. Int Arch Otorhinolaryngol. 2020 Jul;24(3):e323-e329. doi: 10.1055/s-0039-1700586. Epub 2019 Dec 13. PMID: 32754244; PMCID: PMC7394657.

5-Watts,CR.,Diviney,SS.,Hamilton,A.,Toles,L.,Childs,L.,Mau,T.(2014). The Effect of Stretch-and-Flow Voice Therapy on Measures of Vocal Function and Handicap. Journal of Voice,29(2).

Skala - Lukaschyk, J., Brockmann-Bauser, M., & Beushausen, U. (2017). Transcultural adaptation and validation of the German version of the Vocal Tract Discomfort Scale. Journal of Voice, 31(2), 261-e1.

7- Skala Türkçe Standardizasyon: IRKLI, F. A. (2021). Ses Yolu Rahatsızlığı Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması Geçerlilik ve Güvenilirliği. İstinye Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Dil ve Konuşma Terapisi ABD. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul.

 

Yazımızı paylaşabilirsiniz.