Fonolojik Farkındalık Üzerine

İnsana hayatı boyunca kullanacağı temel dil becerilerinin kazandırılması, doğru ve etkili şekilde planlanan ilk okuma ve yazma öğretim süreci ile mümkündür. İlk okuma, yazma öğretimi için hazır bulunuşluk çok önemlidir. Hazır bulunuşluk için birçok beceri rol oynamaktadır. Bu becerilerin en önemlilerinden biri fonolojik farkındalık (FF) becerisidir. Fonolojik farkındalık seslerle harfler arasındaki ilişkiyi anlamak için ön koşul niteliğinde olan sözlü dil becerisidir. Biraz daha açmak gerekirse; fonolojik farkındalık, okuma- yazma ile güçlü bir ilişkisi olan, sözcüğü oluşturan sesleri tanıma, ayırma, manipüle etme ve ortak seslerden oluşan sözcükleri fark etme görevleri ile ilgili bir beceridir. Bu tanıma ek olarak fonolojik farkındalık, konuşma dilindeki sözcükleri hecelerine ve seslerine ayırma yeteneği ile birlikte konuşma dilindeki birimlerle ilgili zihinsel işlemler yürütebilme yeteneği olarak da tanımlanabilir. Fonolojik farkındalığı daha iyi anlamak için özelliklerine, araştırmalara ve terapilerde neler yapılabileceğine bir göz atalım.

Fonolojik Farkındalığın Temel Özellikleri

  • Okul Öncesi Dönemde Gelişmeye Başlar
  • Akademik Başarı İçin Önemlidir
  • Geliştirilebilir ve Öğretilebilir Bir Beceridir
  • Kendiliğinden Gelişmez
  • Okuma Problemlerinin Belirleyicisidir

Okul Öncesi Dönemde Gelişmeye Başlar

Çocukların doğduğu andan itibaren çevreleri yazılı dil ile ilgili uyarıcılarla donatılmıştır. Bu basılı malzemelerin özelliklerine dikkat ederler ve yetişkinlerin yazı dilini nasıl kullandıklarını gözlemleyerek okula başlamadan çok daha önce kendileri için okuma kavramları oluşturmaktadırlar. Bu dönemde kazanılan ve okuma yazma becerisinin gelişimini kolaylaştıran becerilerden biri de fonolojik farkındalık becerisidir. Okul öncesi dönemde verilmesi gereken fonolojik farkındalık eğitiminin amacı, öğrencilerin formel okuma eğitiminden etkili bir şekilde yararlanmaları ve okumaya daha kolay geçmelerine yardımcı olmak için öğrencileri yeterli düzeye getirmektir. Bu dönemde yapılması gereken fonolojik farkındalık çalışmaları basit düzeydeki görevleri içerir. Bu görevler arasında uyak, cümleyi sözcüklerine bölme ve sözcükleri hecelerine bölme çalışmalarıdır. Bahsedilen çalışmalar çocukların konuşulan dilin fonolojik yapısına hakim olmalarını sağlayarak sese olan duyarlılıklarının gelişimine yardımcı olur.

Akademik Başarı İçin Önemlidir

Çocuklar, sözcüklerin seslerden meydana geldiğini anladığı zaman yazılı dilin şifrelerini daha kolay çözerler ve alfabe prensibini kazanmada bu beceri onlara kolaylık sağlar. Alfabe prensibi yazılı dilin konuşma dilini temsil etmesidir. Okuma ve yazma gelişimine yardımcı olmak için, çocukların yazılı dil ile konuşma dili arasındaki ilişkiyi bilmeleri, sözcüklerin harflerden meydana geldiğini ve bu harflerin kendilerine ait sesleri olduğu bilincine ulaşmaları önemlidir. Sesler ve harfler arasındaki ilişkiyi keşfedebilen çocuk, sahip olduğu sözcük dağarcığı bilgisini de buna ekler ve okumayı öğrenir. Okul öncesi çocukları için fonolojik farkındalık becerisini geliştiren etkinlikler ve hazırlanan programlar çocukların okuma performansını daha erken ortaya koyabildiklerine dair araştırma bulguları vardır. Araştırmalar fonolojik farkındalık ve okuma başarısı arasındaki bu güçlü ilişkinin sadece okul öncesi dönemde değil okul hayatı boyunca da devam ettiğini ortaya koymaktadır.

Geliştirilebilir ve Öğretilebilir Bir Beceridir

Fonolojik farkındalık becerisi birçok çocuğa doğrudan öğretilmezse çocuklar bu beceriyi geliştiremezler. Birçok uzman fonolojik farkındalığın doğuştan gelen bir beceri olmadığını ve çeşitli deneyimler sonucu kazanıldığını söylemektedir. Fonolojik farkındalık öğretilmediği takdirde öğrenilmediğinden ve bu beceri okuma becerisi için önemli olduğundan birçok uzman fonolojik farkındalık eğitimini ilk okuma yazma eğitiminin ön koşulu olarak önerir.

Okuma Problemlerinin Belirleyicisidir

Bazı çocuklar okuma problemi yaşar. Bu konudaki yetersizlikleri, yazılı sözcükleri algılarken sorun yaşadıklarından kaynaklanır. Bu sorun erken yaşlarda kendini gösterir. Okuma problemlerinin sebeplerini ortaya koymak; hem problemin hangi seviyede olduğunu tanımlamak hem de mümkün olduğu kadar erken teşhis olanağı sağlamak açısından önemlidir.

Araştırmacılar, okuma problemi olan çocukların erken teşhisinde fonolojik farkındalık becerisinin önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Başka bir deyişle fonolojik farkındalık becerilerinde bazı problemler yaşayan çocuklar okumada da problemler yaşamaktadır. Yeterli derecede fonolojik farkındalık becerisine sahip olmayan çocuk, sözcükleri okumak için sesleri harmanlayamayacaktır. Bu beceri fonolojik farkındalık ile açıklanmaktadır. Okuma problemi yaşayan çocuklar fonolojik farkındalığın birçok görevini yerine getiremezler. Bu çocuklar ilk sesi ve son sesi benzeyen sözcükleri diğer çocuklara göre daha güç fark ederler. Ayrıca konuşulan kelimelerin parçalardan oluştuğunu anlayamamaktadırlar ve bu parçaların yazılı dildeki karşılıklarını da keşfetmekte zorluk yaşarlar. Bu çocuklar yaşıtlarına göre dildeki sesleri geç öğrenirler. Bazı sesleri hiç kullanmadıkları gibi bazılarını da hatalı olarak kullanırlar; böylece dillerinin anlaşılabilirliği düşük olur. Fonolojik farkındalığın bu görevlerinde zorluk yaşayan çocukların okuma problemleri de yaşamaları fonolojik farkındalığın okuma becerisinde yaşanan problemlerin belirleyicisi olduğunu da ortaya koyar.

Fonolojik Farkındalığın Gelişim Aşamaları

Fonolojik farkındalık gelişiminin genel sırasını açıklayan araştırmalar, çocukların büyüdükçe sözcüklerdeki daha küçük parçalara duyarlı olduklarını ve sözcüklerdeki sesleri manipüle etmeden önce benzer olan ve olmayan sesleri ayırabildiklerini ortaya koymaktadır. Okul öncesi çocuklarıyla fonolojik farkındalığın gelişiminin incelendiği çalışmalarda bu dönem çocuklarının kelimeleri hecelerine ayırma ve uyaklı kelimeleri fark etme gibi görevleri yerine getirebildikleri fakat seslerle ilgili görevlerde zorlandıkları ortaya çıkmıştır. ‘’Bu durum fonolojik farkındalığın aşamalı bir şekilde gelişen bir beceri olduğunu göstermektedir’’ denilmiştir.

Küçük çocuklar genellikle kelimeleri anlamlarından ileri bir düzeyde incelemezler, yine de uyaklarla deneyim çocuklar için kelimelerin yapılarıyla oynayabileceklerinin ilk işaretidir.

Küçük çocuklar için cümlelerin bağımsız kelimelere parçalanabileceğinin algılanması, kelimelerin de bağımsız seslere parçalanabileceğinin algılanmasının ön koşuludur. Bu süreçte çocuğun fonolojik farkındalığını gösteren beceriler gittikçe karmaşıklaşan görevlerle devam eder. Hempenstall adlı bilim insanı fonolojik farkındalıkta 11 farklı görev listelemiştir.

  1. Cümlelerin sözcüklerden meydana geldiğinin,
  2. Sözcüklerin uyaklı olabileceğinin,
  3. Sözcüklerin aynı sesle başlayabileceğinin,
  4. Sözcüklerin aynı sesle bitebileceğinin,
  5. Sözcüklerin ortasında aynı sesin olabileceğinin,
  6. Sözcüklerin hecelere ayrılabileceğinin,
  7. Sözcüklerin ilk ve son sese ayrılabileceğinin,
  8. Sözcüklerin tek tek seslere ayrılabileceğinin,
  9. Sözcüklerden sesler çıkarıldığında yeni sözcükler olacağının,
  10. Sözcükler yapmak için sesleri harmanlayabileceğinin,
  11. Sözcükleri seslere ayırabilmenin farkına varmadır.

Sözcük düzeyinde başlayan fonolojik farkındalık görevleri, aşamalı bir şekilde sözcüklerden daha küçük parçalara doğru ilerler. Bu görevler; basit düzey, orta düzey ve üst düzey olarak gruplandırılmıştır. Basit düzey fonolojik farkındalık becerileri sözcük ve cümle düzeyini ifade ederken, üst düzey fonolojik farkındalık becerileri sözcükten daha küçük parçaları ifade eder.

Rubba’nın 2004’te yaptığı bir çalışmada basit, orta ve üst düzeyin Fonolojik Farkındalık (FF) becerilerini şöyle açıklamıştır:

Basit Düzey Fonolojik Farkındalık Becerileri

  • Cümle veya sözcük öbeğinin sözcüklere bölünebileceğinin farkında olma.
  • Bazı sözcüklerin sesleri paylaştığının ya da uyaklı olduğunun farkında olma.

Orta Düzeyde Fonolojik Farkındalık Becerileri

  • Sözcükleri onu meydana getiren hecelere ayırabilme.
  • Sözcüklerin ilk ve son sesini ayırabilme.

Üst Düzey Fonolojik Farkındalık Becerileri (Fonemik Farkındalık Becerisi)

  • Sözcükteki bir sesi değiştirerek yeni bir sözcük oluşturma.
  • Sözcükteki sesleri tek tek söyleyebilme, sözcükteki sesleri sayabilme.
  • Sözcükten bir ses çıkarıldığında ortaya çıkan yeni sözcüğü söyleyebilme.
  • Verilen çok sayıda sesi bir araya getirerek yeni bir sözcük oluşturma.

Fonolojik farkındalığın en karmaşık seviyesinin fonemik farkındalık olduğunu söyleyen Chard ve Dickson, Lerkkanen ve arkadaşları fonemik farkındalık ve fonolojik farkındalığın ayrı kavramlar olduğunu ifade etmişlerdir. Ve eklemişlerdir, fonemik farkındalık, fonolojik farkındalığın alt grubunda yer alır. Başka bir deyişle fonolojik farkındalık fonemik farkındalığı içerir çünkü fonolojik farkındalığın en üst düzeyi fonemik farkındalıktır. Fonolojik farkındalık konuşulan dilin fonolojik yapısına olan duyarlılık ve sözlü-yazılı dil arasındaki bağlantıyı anlama yeteneği olarak tanımlanırken; fonemik farkındalık, kelimelerde bulunan sesleri açık ve doğru bir şekilde analiz ve sentez etme, manipüle etme ve ayırt etme becerisini içerir.

Fonolojik Farkındalığın Genel Görevleri

1. Uyak ve ses yinelenmesi (Rhyme and Alliteration)

2. Sözcükteki heceleri ve sesleri ayırma (Segmentation)

3. Sözcükteki heceleri ve sesleri birleştirme (Blending)

4. Sesleri manipüle etme (Manipulating)

Uyak ses yinelemesi, basit düzeydeki fonolojik farkındalık becerileridir. Uyaklar erken yaş çocuklarının ilgisini çeker ve bu çocuklar uyaklara oldukça duyarlıdır. Bundan dolayı okul öncesi dönem çocuklarının ilk görevi yerine getirmeleri beklenmektedir. 3 yaşında uyak becerisi görülür. Bryant ve arkadaşlarının 1990’da yaptığı çalışmaya göre; bu beceri 5-6 yaşlarında sözcükleri heceleme görevinde gösterilen başarıyla ilişkilidir.

Hem uyak hem de ses yinelenmesi çocukların konuşma dilindeki sözcüklerin fonolojik yapısına heceler ile yoğunlaşma becerisidir, başka bir deyişle anlamdan ayrı olarak dilin ses yapısını anlama becerisidir. Uyak, tekrarlanan heceler ve seslerdir. Ses yinelenmesi, ise bir cümle ya da sözcük grubu içinde yer alan sözcüklerde tekrarlanan seslerdir. Aliterasyona gösterilen ilgiye dair bireysel farklılıklar, okuma becerilerinde görülen sonraki bireysel farklılıkların gelişimini etkilemektedir.

İlk aşamadaki görevlere şöyle örnekler verebiliriz:

  • Uyaklı sözcükler olabileceğinin farkında olması için kat, tat.
  • Sözcüklerin aynı sesle başlayabileceğinin farkında olması için gel, git.
  • Sözcüklerin aynı sesle bitebileceğinin farkında olması için bal, bil.
  • Sözcüklerin ortasında aynı sesin olabileceğinin farkında olması ise kal bak şeklinde olabilir.

İkinci aşamada sözcükteki heceleri ve sesleri ayırabilme becerisi incelenir. Buna segmentasyon da denilir. Sözcük içindeki hecelerin ve seslerin açık bir şekilde tanımlanmasını ifade eden FF becerisidir. Bu beceri sağlandığında, bir kelimenin parçalarını analiz edebilme ve o kelimeyi hecelerine, başlangıç sesine ve bütün seslerine ayırabilme becerisi kazanılmış olur. Bu becerinin okumaya başlama konusunda gösterilecek başarı ile yakından ilişkili olduğu görülmüştür. Aynı zamanda harflerin seslerini öğrenmek için de önemli bir basamaktır.

Bu aşamada, verilen fonolojik birimin en büyüğü cümledir ve yapılması gereken ayırma işlemi cümlelerden sonra sözcüklere, hecelere ve seslere doğru aşamalı bir şekilde ilerlemektedir.

Bu aşamadaki görevler:

  • Cümleleri sözcüklerine ayırma
  • Sözcükleri hecelerine ayırma
  • Sözcüklerin ilk veya son sesini ayırma
  • Sözcükleri bütün seslerine ayırmadır.
  • Ali bahçeden elma aldı cümlesini bu aşamada inceleyelim.
  • Ali, bahçeden, elma, aldı: sözcükleri ayırma
  • Ali, bah-çe-den, el-ma, al-dı: Hecelerine ayırma
  • A-li, b-ahçeden, e-lma, a-ldı: İlk sesini ayırma
  • A-L-İ B-A-H-Ç-E-D-E-N E-L-M-A A-L-D-I: Sözcükleri bütün seslerine ayırma.

Üçüncü aşama sözcükteki heceleri ve sesleri birleştirme görevlerini içerir. Kelime üretmek için hece ve sesleri bir araya getirme becerisidir. Sesin harmanlanması, okumanın soyut doğasını yansıtmaktadır ve çocuğun çıkarılan kelimelerin kodunu çözebilme becerisi ile ilişkilidir. Bu aşamada çocuktan beklenen adından da anlaşılacağı üzere, söylenen heceleri veya sesleri birleştirerek anlamlı bir yapıya ulaştırmaktır.

Görevlere bakalım:

  • Heceleri birleştirme: Bu aşamada çocuğa bir kelimeyi oluşturan heceler karışık olarak söylenir ve bu hecelerin meydana getirdiği kelimeyi bulması istenir.
  • Sesleri birleştirme: Bu aşamada çocuğa bir kelimeyi oluşturan sesler karışık olarak söylenir ve bu seslerin meydana getirdiği kelimeyi bulması istenir.
  • Son aşamada sesleri manipüle etme yer alır. FF’nin en zor görevidir. Bu görev, yeni bir sözcük oluşturmak için verilen sesler sözcükte istenen yere yerleştirmeyi gerektirir. Bu aşamdaki görevlere bakalım:
  • İlk sesi manipüle etme: Bu aşamada çocuktan, söylenen sözcüğün ilk sesini başka bir ses ile değiştirmesi istenir. Örneğin; “Tabak sözcüğünde /t/ sesinin yerine /k/ sesi geldiğinde hangi sözcük oluşur?” (tabak-kabak)
  • Son sesi manipüle etme: Bu aşamada çocuktan, söylenen sözcüğün son sesini başka bir ses ile değiştirmesi istenir. Örneğin; “Bilet sözcüğünde /t/ sesinin yerine /k/ sesi geldiğinde hangi sözcük oluşur?” (bilet- bilek)
  • Ortadaki sesi manipüle etme: Bu aşamada çocuktan, söylenen sözcüğün ortadaki sesini başka bir ses ile değiştirmesi istenir. Örneğin; “Kel sözcüğünde /e/ sesinin yerine /o/ sesi geldiğinde hangi sözcük oluşur?” (kel- kol)
  • Sözcüklerin ilk veya son sesini ayırarak meydana gelen yeni sözcüğü söyleme.

Fonolojik farkındalık becerisine sahip olmak tüm bu görevlerde yetkinleşmek anlamına gelir. Eğer çocuk sözcüklerin seslere bölünebileceğini fark ederse okuma için harf-ses ilişkisini kullanabilir. Okumayı öğrenme sürecinin gelişmesinde çocuğun, harf-ses ilişkisini algılaması en kritik evreyi oluşturur. Okumayazma öğrenme sürecinde gelinen bu düzey, çocuğun dili kontrol etmeye başladığının bir göstergesidir. Bu farkındalık düzeyine gelmiş çocuk, söylenilenlerin yazılabildiği, yazılanların da söylenebildiği; konuşma ve yazı dili içindeki cümlelerin, cümleler içindeki sözcüklerin, sözcükler içindeki hecelerin, heceler içindeki seslerin; seslerin harflerle gösterildiğinin farkına varma düzeyine gelmiş ve sözcüklerin, hecelerin ve harflerin yerine değiştirmeye başlamıştır.

Fonolojik farkındalık için etkinlik önerileri neler olabilir diye bakacak olursak, yukarıda da bahsedilen görevleri eğlenceli hale getirerek, çocuğun ilgisini çekecek düzeyde tutarak ve çocuğun seviyesine uyarlayarak bu etkinlikler yapılabilir:

  • Uyaklı şiir okuma, şarkılar söylemek,
  • Cümle içerisinde uyaklı sözcükler kullanarak hangi sözcüklerin uyaklı olduğunu sorarak,
  • Uyak içeren kitaplar okuyarak,
  • Öğrenilen ses ile başlayan oyuncak nesneler kullanarak ilk seslerine göre gruplama yapmak,
  • Sözel etkinlik olarak söylenen sözcüklerdeki son ve orta sesi bulmak,
  • Sözcük söyleyerek ve ilk sesi çıkarmak, etkinlik önerileri arasındadır.

Fonolojik farkındalık ile ilgili bilgiler farklı yazılarımızda da ele alınacaktır. Bu konu geniş bir konu yeni araştırmalar devam etmektedir. Özellikle dil-konuşma açısından yeni araştırmalara ihtiyaç olduğu bizce söylenebilir. Sizler de bu konu hakkında düşünüyorsanız fikirlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Unutmayın! Söylenmemiş düşünce gidilmemiş yoldur.

Bilimsiyle kalın…

 

Ana Kaynak:

Erdoğan, Ö. (2011). İlk Okuma â" Yazma Süreci İçin Önemli Bir Beceri: Fonolojik Farkındalık. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 24(1), 161-180.

Yardımcı Kaynaklar:

  • Goswami, U., ve Bryant, P. 1990. Phonological skills and learning to read, Hillsdale, NJ: Erlbaum
  • Burns, P. C., Roe, B. D. and Ross, E. P. 1992. Teaching reading in today’s elementary schools. USA: Houghton Mifflin Company
  • Rubba, J. 2004. 15.09.2008. Phonological awareness skills and spelling skills. Retrieved September 15, 2008, from http://cla.calpoly.edu/~jrubba/phon/phonaware.html.
  • Nation, K. ve Snowling, M. J. 2004. Beyond phonological skills: broader language skills contribute to the development of reading. Journal of Research in Reading, 27, 342-356.