COVID-19 Sırasında Tıbbi Maskelerin Ses Değerlendirmesine Etkisi
Ses değerlendirmesi; akustik, aerodinamik ve formant analizi ifade eder. Ayrıca ses kalitesini değerlendirmede, ses bozukluklarının tanısını doğrulayıp tedavinin prognozunu belirlemede büyük önem taşımaktadır.
İncelemiş olduğum makalede COVID-19 salgını sırasında yalnızca yaygın tıbbi maskeler kullanılarak sağlıklı insanlar üzerindeki etkilerini akustik, aerodinamik ve formant parametreler açısından değerlendirilmesi farklı cinsiyet ve yaşlar arasındaki farklılıkları da ele alarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Bunun için 53 sağlıklı katılımcı arka plan ses seviyesinin 45dB'nin altında olduğu bir klinik muayene odasında, rahat bir şekilde oturtulmuş ve yüksek kaliteli, tek yönlü dinamik mikrofon onlardan 15 cm uzaklıkta ve 45 derecelik açıyla yerleştirilmiştir. Praat ve MDVP uygulamaları kullanılarak üç kez üçer sn süreyle /a/ sesi ses kayıtları alınmış ve katılımcıların sesini değerlendirmek için akustik parametre değerleri elde edilmiştir. Katılımcılar birkaç dakika dinlendikten sonra tıbbi maske takmış ve ses değerlendirme prosedürleri tekrarlanmıştır. Sonrasında tıbbi maske takılıyken ve takılı olmadan elde edilen parametreler farklı cinsiyetler ve yaşlar arasındaki farklılıklar da ele alınarak karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda katılımcıların konuşmalarının daha az anlaşılır hale gelmesi nedeniyle seslerini daha net çıkarmaya çalıştıklarında perde ve sesin arttığı gözlenmiştir. Tıbbi maske takarken ses yolunun ayarlanmasından ve tıbbi maskelerin filtreleme işlevinden dolayı bu gözlemlerin olduğu düşünülmüştür. Aynı zamanda katılımcıların sözlerinin anlaşılırlığı azaldığı için arka plan gürültüsü nispeten artarak onları daha güçlü bir sesle yanıt vermeye itmiştir.
Katılımcılar tıbbi maske taktıktan sonra ses basınç seviyesinin (SPL) önemli ölçüde arttığı ve temel frekansta (F0) artış eğilimi göstermiştir. Jitter (%) ve shimmer (%) değerleri vokal kord titreşiminin düzensizliğini tanımlamak için kullanılır. Jitter, frekanstaki pertürbasyonu (düzensizlik), shimmer ise ses dalgalarının genliğindeki pertürbasyonu ifade eder. Bu iki parametre ne kadar küçükse, vokal kordların titreşimi o kadar kararlıdır. Bu jitter ve shimmer değerleri katılımcılar tabbi maske taktığında azalmıştır. Formant frekans, artikülasyon ve rezonans özelliklerini tanımlamak için kullanılan parametredir. İlk üç formant frekans olan F1, F2, F3’ün ünlülerin kalitesini belirlediği tespit edilmiştir. F1, dil yüksekliği ile ters orantılı olarak değişirken F2 dilin ilerlemesi ile ilişkili olup F3 ise dilin arkasında oluşan boşlukla ilgilidir. Tıbbi maske taktıktan sonra katılımcılardan daha düşük F3 değeri, daha yüksek F1 ve F2 değerlerinin elde edilmesinin konuşma anlaşılırlığının azalmasından kaynaklandığı düşünülmüştür.
Parametreler incelendiğinde erkekler ve kadınlar arasında belirgin bir fark olmadığı görülmüş bu durumla birlikte tıbbi maskelerin etkilerinin cinsiyetten bağımsız olarak benzer olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan katılımcıların yaşlardaki farklılıklarını belirlemek için sınır olarak 45 yaşını kullanılmıştır. Tıbbi maskelerin 45 yaş üstü grubundaki maksimum fonasyon süresi (MPT), 45 yaş grubuna göre daha azdır. Yapılan araştırmalarda vital kapasitenin 9 yaşından 20 yaşına kadar arttığı ve yaşlandıkça maksimum fonasyon süresinin azaldığı bulunmuştur. Tıbbi maskelerin fiziksel bir bariyer görevi gördüğünü ve sağlıklı katılımcıların vital kapasitelerini bir dereceye kadar azalttığı sonucuna ulaşılmıştır. Yaşlı insanların vital kapasite kaybını telafi etmesinin daha zor olması faktörü maksimum fonasyon süresinin azalmasını etkilemektedir.
KAYNAKÇA
Lin, Y., Cheng, L., Wang, Q., & Xu, W. (2021). Effects of medical masks on voice assessment during the COVID-19 pandemic. Journal of Voice.
