Alzheimerın Tarihi

Merhaba Bilimsi okurları,

Bu yazımızda Alzheimer’ın tanımına ve tarihine değineceğiz. Bir sonraki yazılarımızda bu konuyu daha ayrıntılı olarak ele alacağız.

Alzheimer hastalığı (AH) yaşlılarda demansın başlıca nedeni olan nörodejeneratif, ilerleyici bir hastalıktır. Bu ilerleyici bozukluk dünya çapında yaklaşık 15 milyon insanı etkilemektedir. Yeni vakalar 65 yaşında yılda% 0,5'ten istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Bu hastalığın en erken belirtisi hafızanın sinsi bir şekilde bozulmasıdır. Hastalık ilerledikçe biliş ve davranışta da ilerleyici bozulmalar görülür. Hastalık sürecinde dil işlevleri bozulur. Adlandırma bozukluğu hastalığın daha erken dönemlerinde belriginken sözlü, yazılı olarak anlama ve ifade etme bozuklukları görülür. Görsel-uzamsal yetenekler, analitik ve sentetik yetenekler, yargı-içgörü vb. hastalığın ilerlemesi ile etkilenirler. Sanrılar ve halüsinasyonlarda ilerleyen evrelerde meydana gele kaçınılmaz durumlardır. Bunların yanında bazı davranış değişiklikleride görülebilir; sinirlilik, ajitasyon, sözlü ve fiziksel saldırganlık gibi.(1)

AH nörodejeneratif bir hastalıktır. Klinik olarak tanınabilir bir sendrom ile sunulurken hastalığı tanımlayan özellikler patolojiktir. Beynin mikroskobik incelemesi, hücre dışı amiloid protein birikintilerini ortaya çıkarmıştır.

 

Alzheimer hastalığı ile ilgili genetik, çevresel etkiler öne sürülüp patolojik belirtilerin belirlense de hastalığın gelişmesinden sorumlu temel mekanizmalar hala tam olarak bilinmiyor. Hastalığın tedavisinde tamamen iyileştirici farmakolojik ilaçlar bulunmasa da hastalığın ortaya çıkardığı ikincil faktörler için çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor.

Demans Şemsiyesi Altında Alzheimer’ın Tarihçesi

Demans insanlık tarihi ele alındığında oldukça eski dönemlerden beri bilinen bir hastalıktır. Örneğin M.Ö 2000’li yıllarda Eski Mısırlılar yaşlandıkça hafızanın kötüye gittiğinin farkındaydılar.(2)


 

 

Yunan bir matematikçi ve doktor olan Pisagor (M.Ö. 570-495) ise insanın yaşamını altı aşamaya ayırdı;

bebeklik dönemi(0-6 yaş)

ergenlik (7-21 yaş)

yetişkinlik (22-49 yaş)

orta yaş (50-62 yaş)

yaşlılık (63-79 yaş)

yaşlılık üstü (80 yaş ve üstü)

Pisagor’a bu aşamaların son kısmı olan yaşlılıkta zihin ve bedenin işlevlerinin azalmasını bekliyordu. Hatta bazıları bu zamana kadar hayatta kalabilen insanların zihinlerinin emen bir bebeğin zihni kadar aptal olabileceğini düşünüyordu.

Diğer bir Yunan düşünür Hipokrat ise bilişsel bozulmaların çeşitli beyin hasarlarından kaynaklanabileceğini savunurken Platon demansın nedeninin yaşlılığın kendisi olduğunu ve bu çeşit zihinsel ve bilişsel bozulmaların yaşlılıkla birlikte gelen kaçınılmaz durumlar olduğunu savunuyordu.

 

Romalı ünlü filozof, politikacı, hukukçu Marcus Tullius Cicero (106–43 B.C.) ise demansın bir hastalık olmadığını yalnızca yaşlılıkla birlikte gelen deri kırışması gibi bir durum olduğunu savunuyordu.(2)

M.S 2. yüzyılda Türkiye’deki bir doktor, demansı deliryum içinde gruplandırarak, bilişsel ve kognitif işlevlerin bozulduğu geri döndürelemez bir hastalık olarak tanımladı.

Demans üzerine yapılan tıbbi ve bilimsel çalışmalar, 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle ve mali yardımların azaltılmasıyla bir gerileme yaşadı, Daha sonra, teokrasi, çağın ruhu olarak Orta Çağ'a hükmetti; bu nedenle, demansı, diğer anormal semptomlarda olduğu gibi, insanın orijinal günahının bir

meyvesi (cezası) olarak görme eğilimi hakim oldu.(2)

 

Britanyalı bir tiyatro yazarı olan William Shakespeare demansı sembolik olarak tasvir ettiği İngiliz edebiyatındaki dört büyük trajediden biri haline gelen Kral Lear I (1608'de) yayınladı.


 

 


 

Thomas Wilis (1621–1675) Vasküler demansı ilk olarak ‘De Anima Brutorum' adlı kitabında akademik olarak tanımladı.

Modern Çağda, tanı olarak demans başlangıçta 1797'de Philippe Pinel (1745) tarafından tıbbi bir terim olarak kabul edildi. (2)

Fransa'da bir doktor ve Pinel'in öğrencisi Jean Etienne Dominique Esquirol (1772-1840) demansı şöyle tanımladı: "Demans, beyin hastalıklarına bağlı olarak ayırt etme, entelektüel yetenek ve iradede sakatlıkların gösterilmesidir.” (2)

İsviçreli Otto Ludwig Binswanger (1852-1929), aşağıdakilerden biri olan nörosifiliz üzerine bir çalışma yürütmüştür.Çalışmalar sonucu bir bildiri yayınlamıştır.İçinde

‘presenile demans' terimi ilk kez ortaya çıkmıştır. Bu demans türü gelecekte Alzheimer tarafından Binswanger hastalığı olarak adlandırılacaktır.(2)

Almanya'da bir doktor olan Emil Kraepelin (1856-1926) demansı senil demans ve presenil demans olarak sınıflandırdı.(2)

Alzheimer’ı keşfeden Alois Alzheimer'ın (1864-1915) ardından hastalığın adı ‘Alzheimer hastalığı’ olarak nitelendirilmeye başlandı. Çünkü Alzheimer’ı keşfeden ve bu adı kullanan ilk kişi oydu.(2)

Alois Alzheimer

 

Alois Alzheimer, 14 Haziran 1864’te güney Almanya’da bulunan küçük bir şehir olan Marktbreit'te doğdu. Babası noterdi. Alzheimer’ın annesi doğum sonrası yüksek ateşten öldü.Tüm bu olumsuzluklara rağmen Alzheimer’ın eğitimi ailesi için çok önemliydi. Bu yüzden o küçükken ailesi eğitim koşullarının çok daha iyi olduğu bir yere taşındı.

Alzheimer bilime aşık bir çocuktu. Bu konudaki ilerleyişi oldukça iyiydi. Berlin, Tubingen ve Würzburg tıp fakültelerinde eğitim gördü. Bunun yanı sıra mikroskop ve

anatomi yoluyla mikro dokuların gözlemlenmesi için çalışan Alzheimer, 1887'de Würzburg tıp Fakültesi'nden onur derecesiyle mezun oldu.Okullarını tamamladıkdan sonra çalışmalarını hızlandırarak bir ekip kurdu. Ekibi ile birlikte “demans” olgusunu araştırmaya başladı. Çalışmalarının ilerleyen dönemlerinde 51 yaşında bir hastanın otopsi sonuçlarını inceledi. İnceleme sonucunda Serebral korteksin genellikle inceldiğini gören Alzheimer, hastada; hafızayı, dili, yargıyı kontrol eden bölge ve düşünmenin ciddi bir şekilde bozulduğunu gözlemledi. Ayrıca çeşitli nörofibril karışıklar ve senil plaklar da bulundu. Senil plaklar 70 yaşındaki hastalarda bulunabilirken, nörofibriler karışıklıkların ortaya çıkması yeni bir gözlemdi. Yaşı göz önüne alındığında her iki bulgu da olağanüstüydü. Tüm bunlara dayanılarak vaka “Erken başlangıçlı Alzheimer demansı” olarak teşhis edildi.(2)

 

Kaynak:

1.Honig, L. S., and R. Mayeux. "Natural history of Alzheimer’s disease." Aging Clinical and Experimental Research 13.3 (2001): 171-182.

2. Yang, Hyun Duk, Sang Bong Lee, and Linn Derg Young. "History of Alzheimer's Disease." Dementia and neurocognitive disorders 15.4 (2016): 115-121.