Alzheimer - Dil ve Konuşma Terapisi
Alzheimer hastalığının tanımını bir önceki yazımızda yaptık ve tarihine değindik. Bir önceki yazımızı okumanız için buraya tıklayabilirsiniz. Bu yazımızda Alzheimerlı bireylerde görülen dil, konuşma ve iletişim sorunlarından bahsedeceğiz.
Alzheimerlı bireyler birçok problemin yanı sıra büyük oranda iletişim problemleri de yaşarlar. Bu iletişim problemleri çeşitli iletişim ihtiyaçlarını doğurur. Alzheimerlı bireylerin iletişim ihtiyaçları, bireyin biliş düzeyine, bağımsızlık derecesine, koşullara ve iletişim yeteneklerine bağlıdır. Bu bireylerin iletişim ihtiyaçları ile dil ve konuşma terapistleri yakından ilgilenir. Tüm bunlarla ilişkili olarak yazımızda:
Alzheimer teşhisi, belirtileri
Alzheimer hastalığının belirtileri
Alzheimer evreleri
Alzheimer ile birlikte görülebilen iletişim problemleri nelerdir?
Dil ve konuşma terapistleri alzheimerlı bireylere hangi konuda-konularda destek olabilir?
Dil ve konuşma Terapistleri alzheimerlı bireylerin çevreleriyle olan iletişimlerini nasıl düzenler?
sorularının cevaplarına yer verdik.
Haydi şimdi de bu soruların cevaplarını almak için yazımızı inceleyelim!
Alzheimer, yaşlılarda, gençlere oranla daha yaygın olarak görülen ilerleyici nörodejeneratif bir hastalıktır. Başlıca belirtileri; unutkanlık, tekrarlama ve karmaşık görevleri yerine getirememe olarak ortaya çıkar. Bu belirtilerin yanı sıra alzheimer hastalığında iletişim problemleri de görülür. Bu problemler içerisinde bulunan unutkanlık, Alzheimerlı bireylerin gösterdikleri en hassas ve en önemli göstergedir.
Alzheimer’ın Teşhisi
Alzheimer’ın tanısal doğrulaması otopsi ile belirlenir. Hastalığı durdurabilecek veya tersine çevirebilecek belirli bir ilaç bulunmamaktadır. Mevcut alzheimer ilaçları, semptomları geçici olarak iyileştirebilir veya düşüş hızını yavaşlatabilir. Bu tedaviler bazen alzheimerlı kişilerin işlevlerini en üst düzeye çıkarmalarına ve bir süre bağımsızlıklarını korumalarına yardımcı olabilir. Farklı programlar ve hizmetler, alzheimerlı kişilerin ve bakıcılarını desteklemeye yardımcı olabilir. Özetle tıbbi yönetim, davranışsal semptomları tedavi etmeye ve bireyin genel refahını yönetmeye odaklanır.
Alzheimerın erken teşhisi bireyin terapileri ve hastalığın ilerleyişi açısından çok önemlidir. Bu yüzden koşulların oluşturduğu bazı belirtilere dikkat ederek uzmanlardan yardım almak gerekebilir.
Alzheimer'da, herkesin bilmesi gereken bazı belirtiler şu şekildedir:
Alzheimer’ın Belirtileri
İfadeleri ve soruları defalarca tekrarlar
Sohbetleri, randevuları veya etkinlikleri unutur ve daha sonra hatırlamayız.
Tanıdık yerlerde kaybolabilirler, kişilere sormada çekingen davranabilirler.
Son evrede aile üyelerinin isimlerini ve gündelik nesneleri unuturlar.
Nesneleri tanımlamak, düşünceleri ifade etmek veya sohbetlere katılmak için doğru zamanı unutabilirler.
Günlük durumlarda makul kararlar alma ve yargılarda bulunma yeteneği azalacaktır. Örneğin, bir kişi sosyal etkileşimlerde zayıf veya karakteristik olmayan seçimler yapabilir veya havaya uygun olmayan kıyafetler giyebilir.
Ocakta yemek yanması veya sorunlara beklenmedik sürüş durumları gibi günlük etkili bir şekilde yanıt vermek daha zor olabilir.
Alzheimer hastalığında sürecinde görülen bu belirtiler hastalığın seyrini ve evrelerini anlamak adına önemlidir. Bu seyrin anlaşılması ve iyi bilinmesi de bu bireylerin terapi süreçleri için elzemdir.
O halde Alzheimer hastalığının seyrine göz atalım:
Alzheimer’ın Seyri
Alzheimer, ilk bölümde de bahsettiğimiz gibi, yaşlılarda gençlere oranla daha yaygın olarak görülebilen ilerleyici dejeneratif nörojenik bir hastalıktır. Bellek orientasyon ve kognitif fonksiyonlarındaki kayıplar, bireyin sosyal ilişkilerini ve yaşam biçimlerini değiştirmektedir.(1)
Alzheimer'da klinik süreç üç döneme ayrılır:
Evre 1: Bu evredeki belirtiler hafiftir ve genellikle gözden kaçabilir.
Bellek kaybı (genellikle yakın geçmişteki olaylara ilişkin) ·
Tarihi hatırlamada güçlük
Bilinen mekanları tanıma güçlüğü
Karar verme güçlüğü
Kelime bulma güçlüğü
Evre 2: Bu evrede günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesini engelleyen belirtiler ortaya çıkmıştır.
Bellek sorunları
Kaybolma
Konuşma bozukluğunda artma
Evre 3: Tam bağımlılık evresidir. Bu evrede zihinsel bozukluklar belirgin fiziksel bozukluklarla birlikte görülmektedir.
Yardım edildiği halde beslenmede güçlük
Arkadaşları ve aile üyelerini tanımada güçlük
Yürüme güçlükleri
İdrar ve gaita kaçırma
Belirgin düzeyde davranış bozuklukları.
Alzheimer hastalığının seyrine göre hastayla doğru iletişimi kurmak oldukça elzemdir. Hastanın ailesi, bakıcısı; hastanın tedavisiyle ilgilenen sağlık personellerinde Alzheimer hastaları ile doğru iletişimi kurmalıdır.
Şimdi de Alzheimer hastaları ile iletişim kurulması sürecinde önemli bazı noktalar, yapılması veya yapılmaması gereken davranışları inceleyelim:
Alzheimerda iletişim
Yaşlılarda iletişimi etkileyen birçok etken vardır. Yaşlılıkla birlikte gelişen fiziksel değişikliklerden dolayı; görme, işitme duyusunun kaybı, yaşlının sosyal desteğinin azalması ve çevresindeki psikososyal değişiklikler iletişimde sorunlara neden olabilir. Birçok fiziksel değişiklik bilişsel yıkım olmamasına rağmen kişinin benlik kavramını, kendine güvenini ve iletişim yeteneğini etkiler. Bu nedenle bilişsel yıkımın yoğun olduğu alzheimer hastalarında ise iletişim en önemli sorunlardan birini oluştur. (1)
Aile İletişimi
Aile hastayı beden dilini dikkatlice gözlemleyerek ve dinleyerek anlayabilir. Sözel olmayan iletişim bakım verenlere birçok konuda bilgi verirken karşılıklı olup, hem hasta hem de bakım vericiler için duyarlılık gerektirir. Bu anlamda öncelikle bakım veren kendi beden dilinin farkında olmalıdır. Hasta ne kadar konfüze olursa olsun, verilen mesajları kısmen de olsa algılamaktadır.
Diğer bir dikkat edilmesi gereken nokta ise ‘dokunma’. Hasta çok sert ve hızlı dokunmaları bir tehdit olarak algılayabilir. Bu yüzden hastaya oldukça nazik ve yavaş dokunmak gerekir.
Aile veya çevresindeki bireyler hastaya uygun ses tonu kullanmalıdır. Burada da hasta kendini tehtit altında hissetmemelidir.
Alzheimerlı bireylerin, söylenilen kelimeleri işlemlemesi 90 saniyeyi bulabilir. Bu yüzden bireyler üzerinde baskı kurmadan, onları beklemek önemlidir.
2. Sağlık Personeli iletişimi
Odaya girildiğinde ya da konuşmaya başlanıldığında kendisini tanıtmak
Açık, basit, yavaş konuşmak. Bireyin durumuna uygun konuşmak
Tıbbi terminolojiden kaçınmak
Bir süre içinde tek bir kavramı anlatmak
Anlaması ve cevap verebilmesi için süre tanımak
Normal ses tonuyla bağırmadan konuşmak
Adı ile varsa unvanı ile hitap etmek
Utandırmamak
Doğru kelimeyi bulamıyorsa ne demek istediğini anlamaya çalışmak
Savunmacı bir tutum sergilemek yerine altında yatan nedeni bulmaya çalışmak
Güven vermek
Sosyal ilişkilerini desteklemek
Yukarıda bahsedilen durumlar Alzheimerlı bireyler ile iletişim kurarken bu bireylerin çevresindeki herkes için çok önemlidir. Alzheimerlı bireylerin çevrelerindeki insanların dikkat etmesi gereken bu iletişim şekillerinin yanısıra bireylerin kendilerinde de düşen oldukça önemli görevler vardır. İletişimsel yeteneklerini çevrelerinin de yardımı ile kazanabilen bu bireyler, süreç içinde dil ve konuşma terapistlerinden yardım alırlar. İletişim şeklinden bağımsız; sözlü veya sözsüz iletişimde dil ve konuşma terapistlerinin bu vaka grubunun iyileşme sürecindeki önemi oldukça büyüktür.
Peki tüm bunlarla ilişkili olarak dil ve konuşma terapistlerinin bu süreç içinde vaka ve çevresindeki bireyler için önemi, görevi ve rolü nedir, nasıl çalışırlar?
Alzheimerda Dil ve Konuşma Terapistlerinin Rolü
Dil ve konuşma terapistleri, alzheimerlı bireylerin mevcut işlevini olabildiğince iyileştirmenin yanı sıra, kayıp işlevler üzerinde çalışmak ve hastalara hastalıklarını olabildiğince etkili bir şekilde yönetebilmeleri için başa çıkma becerilerini öğretmektir. Bu, hafıza kaybı problemlerini ve diğer bilişsel eksiklikleri ele almak anlamına gelir. Bu şekilde, dil ve konuşma terapisi sadece konuşmayla ilgili konular üzerinde çalışmak anlamına gelmez aynı zamanda beyni uyararak hafıza da dahil olmak üzere dil becerilerinin geliştirilmesini sağlar. Aslında, alzheimerlı bir birey biri iyi bir şekilde konuşabilir, kendisini ifade edebilir. Dil ve konuşma terapistleri, alzheimerlı bireylerde bireylere özel kişiselleştirilmiş terapi de sunar. Araştırmalar, bireyselleştirilmiş terapi hizmetlerinin alzheimerlı bireylere daha fazla fayda sağladığını gösteriyor.
· Alzheimerlı bireylerin ihtiyaçlarını değerlendirerek, bakım verenlere bilgi verir ve iletişim halinde olan kişilerle iletişim problemlerinin önüne geçmeye çalışır. Kişilerarası ilişkilerin sürdürülmesine yardımcı olur.
· İletişimi desteklemek ve yutma güçlüklerini gidermek için doğrudan müdahale sunar.
· Diğer uzmanlarla ilişki halinde olup semptomların tanımlanmasına yardımcı olur.
· Bireye özel tavsiyeler verir. Yetersiz beslenmeyi önlemek için, yeme içme ve yutma sorunlarının önüne geçmeye çalışır.
· Terapi planı belirler ve belirlediği planları uygular.
· İletişim ortamını iyileştirme rolü vardır. Sözlü ve sözsüz iletişim bozukluğunda çözüm önerileri sunar.
· Kelime hatırlama/bulmada zorluk yaşayan Alzheimerlı bireylere destek olurlar.
Sonuç olarak: Dil ve Konuşma Terapisti yalnızca kişinin iletişim kurma yeteneğini geliştirmekle kalmaz, yapılan çalışmalar aynı zamanda hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini de göstermiştir. Genel olarak, dil ve konuşma terapisi hizmeti alan hastalar, özellikle Alzheimer hastalığının ileri evrelerinde olanlar, dillerini çok daha iyi anlayabildiklerini ve kullanabildiklerini göstermiştir.
Dil ve Konuşma Terapisi & Alzheimer ve Çevre Planlaması
Dil ve konuşma terapistleri terapi sürecinde sadece hastaya özgü terapi yaklaşımları uygulamaz, vakanın çevresini de terapi sürecine dahil eder.
1. Ailenin, arkadaşların veya multidisipliner ekibin, hastanın dil ve iletişimindeki azami yeterliliğinin farkında olmasını sağlar,
3. Var olan dil yetisinin çoğunluğundan yararlanabilmek için ipucu yöntemlerinden ve çizimle anlatmak gibi alternatif iletişim yollarından yararlanmayı sağlar ve bunu birincil bakıcılarına anlatır.
4. Bireysel veya gruplar halinde özel dil ve iletişim terapileri düzenler,
5. Ortaya çıkan güçlükler konusunda bilgilendirme yapar,
7. Aile ve arkadaşların üzerindeki iletişim kurma stresini azaltır.
Dil ve konuşma terapistleri, alzheimerli bireyin ailesinin de iletişim kurma çabası içindeki yanlışlarını düzeltir ve önerilerde bulunur. Öneriler aşağıdaki listeyi içerir:
1. Alzheimerlı birey ile sözlü iletişimde bulunurken kendi konuşmanıza dikkat edin ve çevredeki konuşma biçimlerine duyarlı olun,
2. Duyduğunuz konuşmaya göre acele yanıt girişimlerinde bulunmayın ve hastayı dinleyin, zaman tanıyın.
3. Alzheimerlı bireyi etkin bir durumda ve tepkinizi yansıtarak dinleyin, göz kontağı kurun, uygun yerlerde başınızı sallayın, gülümseyin veya kendisini anlayamadığınız kısımlarda yüzünüzle tepkinizi gösterin,
4. Bireyin konuşmasından ne anladığınızı ona geri bildirim,
5. Hastayı ve duygularını anladığınızı ona belirtin.
6.İletişimi engelleyecek gürültüyü ortadan kaldırın. Konuşma sırasında televizyon vb. cihazlar açık ise kapatabilirsiniz. Ortamda yankılanma var ise bunu minimuma indirebilirsiniz.
7. Sözlerini kesmek yerine bir nesneyi işaret ederek veya kelimeyi söylemesine ipucu sunarak ya da sadece aradıkları kelimeyi söyleyerek söylemeye çalıştıkları şeye ipuçları sağlayın; iletişimin yapıldığı ortamı düşünün çünkü bu etkilenen insanlar genellikle sessiz bir ortamda yüz yüze iletişimi tercih ediyor; hasta yorgun olduğunda konuşmaktan kaçının; veya hastaları günlük aktivitelerini sorarak konuşmaya teşvik edin
8. Hastanın olayları daha kolay hatırlamasına ve kişisel verilerini nerede saklayabileceği bir günlük yazın
9. Hastaya, televizyonu nasıl açacağı veya basit bir akşam yemeği hazırlaması gibi yapılması gerekenlerin ve görevlerin yazılı bir listesini sağlayın;
10. Her zaman konuşmanın akışını kolaylaştıracak açık ve öz cümleler kullanın.
1. BARLAS, Gül ÜNSAL, and O. N. A. N. Nevin. "ALZHEİMER HASTASI VE AİLELERİ İLE İLETİŞİM." Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi 11.4 (2008): 105-111.
2.Sünbül, Ali Murat. "Zihinsel Dinamiğimiz ‘Duygusal Zeka’." Eğitime Yeni Bakışlar 2 (2012): 29.
